20 Eylül 2010 Pazartesi

hypnosis


sağ-sol,ters-düz.. aynıdır ama farklıdır.
düz de baksan ters, ters de baksan ters. anlayacağın her halt bize mübah. ne derlerse onu yaparız. koyun gibiyizdir. otlayacak yer lazım şimdilerde.

duyan kulaklarını da tıkıyor sadece seyrediyorsun. yanan o ampulün patlarsa karanlığa gömüleceğini sanıyorsun. bilmiyorsun ki o ampülle asıl karanlığın en uç noktasındasın. ne anlarsan ampulden. ne anlarsan ak'tan karadan.

uncompleted


Kırılmış çok şey var ve asla eski halini olduramazsın.
Onarmak da bir yere kadar. Ama kırılan güçlüdür. Soğukluğu öteden gelir ne kadar sıcak gibi görünse de dayanamayacağın kadar soğuktur tahmin edemeyeceğin kadar da eski kokar. Katlanamazsın.

piano



tv is social,isn't it ?


özgürlüğü bir kutu ilan ettik. o kazandı biz kaybettik. o yolumuza taş koyarken biz üzerine taç koyup onu kral ilan ettik.

mozart


can't stop the dead. he's living like dead.
he's playing. you're listening.